Afet Sonrası Dönemde Beslenme
Doğal afetlerde beslenmenin önemi
Doğal afet sırasında ve sonrasında yaşamın devamlılığını sağlamak için su ve besin alımı, hayati önem taşımaktadır.
Yaşlılar, bebekler, hamileler gibi afet sonrası desteğe ihtiyaç duyan ve besin yetersizliklerine karşı dayanıklılığı daha az olan bireylere öncelik verilmelidir.
Afet sonrası beslenme yönetimiyle ilgili önlemlerin derhal alınması gerekmektedir.
Özel diyet gereksinimleri olan kişilere özel yiyeceklerin depolanma sistemi oluşturulmalıdır. Afet sonrası beslenme konusunda görev alacak kişilerin belirlenerek gerekli eğitimlerin verilmesi ve sahada aktif rol alması gerekmektedir.
Afet sonrası oluşan beslenme ile ilgili sağlık sorunları
Afet sonrasında özellikle engelli ve yaşlı bireylerde ağız hijyeninde bozulma, hareket yetersizliği, iştah kaybı, yeme problemleri ve kırıklar nedeniyle yutkunma sorunları yaşanabilmektedir.
Afet sonrası gıdaları muhafaza etmek zorlaşacağından süt ürünleri gibi kolay bozulacak yiyeceklere besin zehirlenmelerine karşı dikkat edilmelidir.
Gıda hijyeninde eksiklik oluşması ile beraber çeşitli kronik hastalıklar izlenebilmektedir. Anemi, vitamin yetersizlikleri, enfeksiyon, malnütrisyon bunlara örnektir.
Temiz içme suyu eksikliği ve sanitasyon sebebiyle yetersiz beslenmeye ek bulaşıcı hastalık riski de artmaktadır. Olumsuz psikolojik etkiler sonucu bireylerde yeme bozuklukları izlenmektedir.
Doğal afet durumunda dikkat edilmesi gereken beslenme ilkeleri
Afet sonrası alınacak önlemlerle anemi, malnütrisyon, büyüme geriliği, kardiyovasküler hastalıklar ve gastrointestinal hastalıkların önüne geçilebilir.
Diyabetli hastalar, gebeler ve çocuklar için ekstra önlemler alınmalıdır.
Gıda tedarik zincirindeki bozulmaya karşı tedbirli olunmalıdır. Uzun raf ömrüne sahip, pişirme ihtiyacı bulunmayan gıdalar depolanmalı ve tedariği sağlanmalıdır.
Su ve gıdaların kontaminasyonunun önlenmesi için gıda hijyenine önem verilmelidir.
Afet sonrası dönemde beslenme
Kısa dönem beslenme ilk birkaç haftayı kapsamaktadır. Bu aşamada ilk adım temiz suya erişimdir. Sonrasında ilk gün sıcak çay ya da çorba servis edilmelidir. İkinci günlerde ise katı gıdalara geçilebilir.
Bunlar ekmek, peynir, zeytin ya da hazır gıdalar olan; bisküvi, makarna, kurubaklagiller gibi bozulması zor olan besinler olmalıdır.
Sağlıklı su ve uygun mutfak ortamına sahip olana kadar taze meyve ve sebze tüketilmemelidir. Şüpheli, küflü, görüntüsü ve kokusu değişmiş, son kullanma tarihi geçmiş, açıkta kalmış, beklemiş, kimyasal maddeye temas etmiş veya etiketsiz gıdaların tüketilmesinden kaçınılmalıdır.