Kalp hastalıklarından korunma  

Dünyada ve ülkemizde kalp hastalıkları kanserle birlikte en önde gelen ölüm nedenidir. Ayrıca çoğu zaman yıllarca sürebilen tedaviler hem kişi hem ülke açısından büyük bir ekonomik maliyet oluşturmaktadır.

Bu hastalıkla yıllarca mücadele ederek süren bir yaşam ise kişi açısından zor bazen dayanılmaz olmaktadır. Öyleyse hastalanmamak için neler yapabilirize bakalım.
Sağlıklı doğmuş bir bebekte kalp hastalığı oluşma riski doğuştan itibaren vardır.

Bebeğin içinde doğduğu toplum ve aile yapısı burada önemli rol oynar. Yaşamın erken dönemlerinde karşımıza çıkabilecek kalp problemleri çoğunlukla ritm bozuklukları (ki bunlarda neden hemen daima doğumsaldır) ve romatizmal kalp hastalıklarıdır.

Romatizmal kalp (kapak) hastalıkları toplumun giderek daha bilinçlenmesi sonucu 40’lı, 50’li yıllarda doğanlara göre son yıllarda hayli azalmıştır.

Erişkin yaşlara gelindiğinde önde gelen kalp hastalığı Koroner yetmezliği ve kalp krizleridir (Enfarktüs) Koroner kalp hastalığı kalbi besleyen koroner damarlardaki daralmalar veya tıkanmalar nedeniyle kalp kasına yeterli oksijen girememesi sonucu oluşur.

Koroner kalp hastalığının oluşumunu kolaylaştıran ve hazırlayan nedenlere RİSK FAKTÖRLERİ denir. Genler koroner kalp hastalığının oluşumunda önemli bir rol oynar. Yakın aile bireylerinde koroner kalp hastalığı olanlarda bu hastalığın olma riski yüksektir. Bu nedenle ailesinde hastalık olanların erken yaşlardan başlayarak önlem almaları ve kontrollere girmeleri önerilir. Cinsiyet hastalığın oluşumunda etkilidir.

Kadınlarda menopoz öncesi hastalık az görüldüğü halde menopoz sonrasında erkeklerle aynı oranda görülür. Yaş ilerledikçe tüm vücutta olduğu gibi koroner damarlarda da yaşlanma oluşur.

Buraya kadar sıraladığımız faktörleri kişinin değiştirme ya da etkileme şansı yoktur. Kişinin kontrol edebileceği, önleyebileceği, değiştirebileceği bazı risk faktörlerini bir sonraki yazımızda sizlerle paylaşacağız.