Sağlıklı Yaşam İçin Zeytin Yağının Önemi

Dünya’da özelliklede gelişmiş olarak nitelendirilen çok sayıda ülkede, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, insan sağlığını tehdit eden Şişmanlık- OBESİTE; geri dönüşümsüz hastalıklara, bozukluklara ve erken ölümlere neden olmaktadır. Son yıllarda, özellikle büyük kentlerimizde de benzer sorunlarla karşı karşıya olduğumuz, yapılan bilimsel çalışmalarla ortaya çıkarılmıştır. Anne karnında başlayan doğru ve sağlıklı beslenme ile yeni doğmuş bebeklerimizi, çocuklarımızı ve gençlerimizi şişmanlık denilen evrensel beladan kurtarabiliriz.

Sağlıklı yaşam için, vücudumuzun vazgeçilmez besin öğelerini sıralayalım;
Proteinler (Et, tavuk, balık, süt, yoğurt, peynir, yumurta), Karbonhidratlar (Unlu ve şekerli gıdalar, sebze, meyve vb.), Yağlar, Mineraller, Vitaminler ve de Temiz su.
     
Sağlıklı, uzun yaşam için; beslenmemizin temel öğelerinden olan yağlardan ve onların doğru ve yanlış kullanımını öğrenmeliyiz. Yağlar, 3 ana grupta toplanmıştır. Bunlar; doymuş yağlar; hayvansal yağlar ve margarinler, Tekli doymamış yağlar; zeytinyağı, Çoklu doymamış yağlar; bitkisel sıvı yağlar.
 
Bunlardan sık kullanılanlar; ay çiçeği, mısır özü, soya ve fındık yağlarıdır. Tümü de rafinedir. Bu bitkilerden sızma ve sıkma yöntemleri ile yağ elde edilerek kullanılmamaktadır.

Yağların kalori değeri yüksektir. Bir gram yağ yanınca yaklaşık 9 kalori, Bir gram şeker yanınca yaklaşık 4 kalori, Bir gram protein yanınca da yaklaşık 4 kalori edinir vücudumuz.

Bilimsel çalışmalarla ortaya çıkarılmış kalori değerleri ile yaşamımıza yön vermeliyiz. Yaşamımız için belli yaşlarda belli kalori değerlerine gereksinimimiz olduğunu, bu değerin altında kalori alımının günlük aktivitemizi olumsuz etkileyeceğini de bilmeliyiz. Aşırı alımın ise şişmanlık başta olmak üzere çok sayıda tehlikeli sonuçlara yol açacağını her fırsatta anımsamalıyız.   

Proteinler, vücudumuzdaki işlem sırasında kendi kalorilerini de harcadıkları için, uygun- doğru ve yeterli proteinle beslenenler kilo almazlar. Günlük protein gereksinimimiz Kilogram başına; yarım ya da Bir gramdır. Gebelik ve süt verme sırasında bu miktar artacaktır.

Doğru beslenmede; vücudumuz için gereken enerjinin yaklaşık %10’u proteinlerden %20-30’u yağlardan, %60-70’i karbonhidratlardan sağlanmalıdır. Bu oranlardaki dengesizlik sağlığa zarar verir.

Proteinlerin fazla tüketimi, böbrek fonksiyonlarına zarar verebilir. Karbonhidratların, özellikle de beyaz şekerlerin fazla tüketimi diyabeti tetikler, aşırı kilo alımına neden olur.

Yağların fazla ve yanlış tüketimi (özellikle de doymuş yağların), başta koroner kalp damar hastalıkları olmak üzere, çok sayıda hastalık ve bozukluğa neden olur.
Günümüzde “Metabolik Sendrom” adı altında toplanan çoklu hastalık ve bozuklukların ortaya çıkmasında, yanlış ve fazla yağ tüketiminin rolü göz ardı edilmemelidir. Hipertansiyon adını verdiğimiz Arter Kan Basıncının yükselmesi, diyabet (şekerli şeker hastalığı), vücut yapısı ve eklem bozuklukları, karaciğer ve safra kesesi ve çok sayıda organ bozuklukları ve hastalıkları ortaya çıkacaktır. Bunun yanı sıra; kalorisi yüksek olduğu için aşırı kilo almak ve aşırı şişmanlık ve ölümcül şişmanlık gelişecektir.

Yağlar arasında, insan sağlığında ve beslenmesinde çok önemli hatta mucizevi yeri olan zeytinyağı üretiminde Türkiye, dünyada dördüncü, zeytin üretiminde de ikinci sıradadır. Kişi başına tüketim ise yazık ki 1 kilogramdır. Oysa komşumuz Yunanistan’ da tüketilen miktar 20 kilogram, İtalya’da 11 kilogram, İspanya ve Tunus ’da 10 kilogramdır. Obezite, (Şişmanlık) denilen felaket rüzgârını (fastfood)ayaküstü ve patates kızartmaları, cips ve margarinlerle dünyaya yayan ABD’de bu değerin kişi başına 450 Gram olması da şaşırtıcı değildir.

Zeytinyağı; tekli doymamış yağ asidi içermektedir. Diğer yağlar gibi Kolesterol ve Trigliserit değerlerimizi yükseltmez. Ayrıca kötü huylu kolesterol dediğimiz LDL değerini düşürüp, iyi huylu kolesterol olarak bilinen HDL yi yükseltme görevini de üstlenmiştir.

Zeytinyağı vücudumuzdaki Ana damarlarımızda ve kılcal damarlarımızda kireçlenmeyi de önlemektedir. Bu nedenle de damar sertliğini de önlemektedir. Ayrıca dolaşımdaki kanda kolesterol (yağımsı madde) ve lipit parçacıklarının-taneciklerinin oluşmasını da önlemektedir. Kanın yoğunluk artışı olmayacak ve dolaşım bozulmayacaktır. Böylece; Koroner Kalp hastalıkları başta olmak üzere hipertansiyon, akciğer yetmezliği, mide, bağırsak hastalıkları, nörolojik hastalıklar ve fizik tedavi hastalıklarının görünme riski de olabildiğince azalacaktır.

Vücudumuzun sağlığı için ana öğelerimiz arasında vitamin ve minerallerin de bulunduğundan söz etmiştik. Bunlar vücudumuzun direncinin oluşmasında rol alırlar. Bizi dış etkenlere karşı korurlar ve hücrelerimizin kansere yol açabilecek değişimini önlerler. Bir diğer değişle Antioksidan etkiye de sahiptirler. Vitamin ve mineraller çoğunlukla çiğ yenilen taze sebze, meyve ve salatalarda bulunur. Yağda ve suda eriyen türleri vardır.

Yiyeceklerle vücuda alınan en önemli vitaminlerden A, D, E ve K vitaminleri yağda erirler. Bu nedenle, besinlerle vücudumuza da giren bu vitaminlerin bağırsaktan emilebilmesi ve kan dolaşımımıza katılabilmesi için yağa gereksinimimiz vardır. İşte burada zeytinyağı en iyi emici geçirgenliğe sahip yağ çeşididir. Bu nedenle çok iyi bir emülsiyon ve taşıyıcıdır. Ayrıca zeytinyağının safra taşları oluşumunu engellediği yönünde ciddi çalışma sonuçları alınmıştır. İçindeki Esansiyel yağ asitleri adın verilen yararlı yağ asitleri nedeni ile de vücuda alınması gereken bir yağdır. Özellikle de büyüme- gelişme dönemindeki çocuklarımız ve gençlerimiz için miktarı daha da artırılarak verilmelidir.

Sıkma ve Sızma Zeytinyağının kızartmalarda kullanmak sakıncalıdır. Kızartma sırasında, dumanlanma noktası düşük olduğundan, çok çabuk yanarak duman ve koku çıkarmaktadır. Bununla da kalmaz sakıncaları. Kızartma sırasında besin öğeleri içinde bulunan sağlığa zararlı kimyasal maddelerin de ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu toksik-kimyasal maddelerin başında Akrilamitler gelmektedir. Özellikle patates kızartmalarında oluşan Akrilamit’in kansere davetiye çıkardığı bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Günümüzde, rafine edilerek üretilen, dumanlanma noktası yüksek zeytinyağları kızartmalar, aşırıya kaçmadan kullanılması sakıncalı değildir.

Tüm dünya ülkeleri için önemli olan; Ortalama ömrü 50-80 yıl arasında değişen kutsal zeytin ağacının ürünü olan zeytinlerimizden elde edilen zeytinyağı, sağlıklı ve uzun yaşamın ana öğelerinden biridir. Kutsal zeytin ağacı gibi uzun, sağlıklı yaşam diliyoruz.